Mehmet Ali Birand, iyi bir "Brand"

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Mart 2018 16:52

Cengiz EREN tarafından yazıldı.

Gösterim: 44527

Mehmet Ali Birand

Mehmet Ali Birand vefat etti. Karısının söylemi ile en çok korktuğu kalp krizinden vefat etti.  Gazeteci olarak önemli başarılara imza atmış, eleştirilmiş, baskı altına alınmaya çalışılmış ve basının televizyona dönüşünü çok iyi kavramış olarak, onemli programlara imza atmış birisi. Basın tarihinde önemli yeri var.  Ben kendisinin özellikle televizyon alanında Fecri Ebcioğlu'ndan etkilendiğini düşünüyorum.

 Hasta olduğunda  herşeyi bırakması gerekiyordu ama yapamadı.  Bunu yapamamasının tabii ki nedenleri olsa gerektir.

 Mithat Bereket Mehmet Ali Birand'ı anlatırken şunları söylemiş.

Haber ve İçerik Üretmek

" Bana birgün şöyle demişti. Mithat dedi biz durursak ölürüz, benim üretmem lazım, eğer üretemiyorsak ölmüşüz demektir. Düşünüyorum da son köşe yazısı öldüğü gün çıkan bir gazeteci oldu ve onu ölüm durdurabildi sadece. Mesleğini o kadar çok seviyordu ki onu ancak ölüm ayırabildi. Herhalde yaşarken bir ölüm senaryosu yapılsa Birand'a en çok yakışan bu olurdu. Mesleğini yaparken zirvedeyken bizleri şaşırttı."

Kaynar Su

Biz durursak ölürüz, benim üretmem lazım cümlesi gerçekten önemli. Bunun nedenlerine bakılması gerekiyor. Durmak kendisinin üzerine dökülen ve bacağının gelişmesini engelleyen kaynar su dolu kovadan sonraki süreci anlatıyor. Hastanelerde geçiriler sıkıntılı günler, ameliyatlar, ameliyatlar sonrasında sabit kalarak beklenen iyileşme süreçleri Mehmet Ali Birand için önemli kayıtlar. 

Her duruş ona kendisine geçmişte yaşadığı ve hayatını etkileyen o  dökülme anında hissettiği duyguların yüzeye taşınmasını sağlayacaktır. Bu yüzden "serin" olan herşeyi sevmesi, hareket ettiğinde ve çalıştığındabu duygudan kurtulabilmesi mümkün olduğu için "Durursak Ölürüz" cümlesini kullanabilmektedir.

 Bir başka sonuç ise şu olacaktır. Sıcağı sevmeyen biri için tek seçenek kalmaktadır.  Sıcağı yaratanın kendisi olması. Gazetecilikte ise bu "gündemi" tayin etmek, belirlemek haline dönüşecektir ki, Mehmet Ali Birand gündemde kalmayı  haberleri, programları, haber programları ile yapmaktadır. Kendi ürettiği sıcak, yani gündem kendisini etkilememekte aksine kendisinin biraz daha hareket ritmini arttırdığı daha iyi hissettirmektedir.  Bu yüzden sıcak haberler sunmuş ama kimseyi yakmamış, yakmamaya dikkat etmiştir. denebilir.  Yatak odasındaki pencerelerin yaz kış açık olmasını ve klimanın sürekli çalışmasını tahmi etmek kolay olmayacaktır.

Cüneyt Özdemir

Mithat Bereket bunları söylerken yine aynı dönemden yetişen  Cüneyt Özdemir dipnot Tv'de şunları yazmaktadır, Mehmet Ali Birand ile yaşadıklarını anlatmak için.

"Birand bir yazı yazmış ben yeni köşe yazarlığına adım atmışım, didişiyoruz. İlk kez Birand'a meydan okuyorum. Siyasi görüşlerini eleştiriyorum. Ne kadar kızdığının farkındayım. Tuhaf bir his. Birand'ı hayatımda ilk kez kızdırmanın tuhaf atmosferi. 'Umarım küsmemiştir' diye içimden geçiriyorum.

*)Mehmet Ali abi kanser. Şok. Her şey sıfırlanıyor.

*) Londra'ya yerleşmişim. Doğan Grubu'nun iki günlük bir konferansı var. Fresh Mesh'i sunmak üzere Türkiye'ye gelmem gerekiyor. Eşime 'Birand'a şöyle güzel bir çakma saat alsam mı?' diye soruyorum. 'İyi fikir' diyor. Havaalanında Birand'a saat bakınıyorum. Bulamıyorum. Sabah toplantı başlıyor. İrfan Şahin 'Birand'ı kaybettik' diyor. Çıkıp dışarı Aslı Öymen ile sarılıp ağlıyoruz. Sonra bir umut belki... Akşam saatlerinde kaybettiğimiz haberi geliyor. Ne kadar garip. Gazeteciliği öğrendiğim Mehmet Ali Birand'ı ekranda ben uğurluyorum. Ağlıyorum. Ağlayamıyorum. Birand'ın renkli hayatlarını hatırlıyoruz, gülüyoruz. Hayatımın en zor yayını...

Yukarıdaki cümleler gerçekten önemli.  Köşe yazarlığına başlayan Cüneyt Özdemir'in Mehmet Ali Birand'ı eleştirmesi, Soner Yalçın'la olan ayrılış noktasına benzer bir durumu anlatıyor.  "Mehmet Ali Birand'ın ne kadar kızdığının farkındayım" yaptığının bilincinde olduğunu gösteriyor. Ancak bir sonraki cümle daha önemli. O yazıdan sonra aralarının pek iyi olmadığı söylenebilir. Bunu anladığımız cümle ise, "Mehmet ali Abi kanser, herşey sıfırlanıyor" cümlesinde gizli.

Herşey sıfırlanıyor cümlesini yazarken Cüneyt Özdemir aslında kendisinin Mehmet Ali Birand'a olan kızgınlığının sıfırlandığını anlatıyor aslında. Mehmet Ali Birand'ın duygularının ne olduğunu bilemeyiz. Yan yana stüdyolarda çalışan iki kişiden biri diğerine kızgın ama hastalık yüzünden bu ortadan kalkıyor.

Cüneyt Özdemir ile Soner Yalçın arasında da yol ayrımı olduktan sonra görüştüklerini sanmıyorum. Daha önce yazdığım yazıda bu bağlantıları açıklamıştım.  Cüneyt Özdemir'in duygularını sadece ölüm veya ölüm tehlikesi ortadan kaldırabiliyor. Mehmet Ali Birand'dan öğrenemediği belki de tek şey.

"Eşime 'Birand'a şöyle güzel bir çakma saat alsam mı?' diye soruyorum. 'İyi fikir' diyor. Havaalanında Birand'a saat bakınıyorum. Bulamıyorum."  Bu cümle hakkında yorum yapmaya gerek yok. Eşime soruyorum, çakma saat,  iyi fikir kelimeleri yapıyı çok net olarak ortaya koyuyor.  Daha Sonraki cümleler ise  "Gazeteciliği öğrendiğim Mehmet Ali Birand'ı ekranda ben uğurluyorum." "Hayatımın en zor yayını" cğmleleri.   İnsanlığı, yaşamayı, gazeteciliği öğrendiğim Mehmet Ali Birand'ı olması gereken cümle gazetecilikle sınırlı kalmış durumda.

Zaten Mehmet Ali Birand'ın Can Dündar'a yazdırdığı kitap, çektirdiği belgesel onun Cüneyt Özdemir'e aynı kurumda çalışıyor olmalarına rağmen ne kadar uzak olduklarını da gösteriyor.

Mehmet Ali Birand, hızlı, haber dolu, sürekli görünür olarak bir hayat yaşadı.  Kendisinin renkli bir hayatı vardı ama Cüneyt Özdemir "Renkli Hayatlarını" ifadesi ile onun bizim bilmediğimiz ama kendisinin bildiği  başka hayatları da olduğunu söylemek istemiş olabilir, farkında olmadan.

 Mehmet Ali Birand,  iyi br "Brand" oldu, tarihe geçti. Yaptıklarını ve yazıklarını tarih yargılayacaktır.  Mekanı ışıkla dolsun.

Cengiz Eren

NLP Uzmanı ve Eğitmeni

http://www.erenlp.com

Cüneyt Özdemir Dipnot TV Yazısı . Hay Bin Kunduz'a benzer  Hay Bin Birand başlığının yaratıcılığını düşünün.

İlgili Yazı : Cüneyt Özdemir Röportaj Analizi      Ayşe Arman, Zeynep Kurtbay röportajı ve  Soner Yalçın'la ilgili ifadelerini bulabilirsiniz.

• Sonraki