Okullar Açılıyor NLP Köşe Yazısı
- Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Ocak 2017 16:28
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 2604
Sert bir öğretmendir. “Derslerinizi çalışmazsanız sizi aşağıda bodruma kapatırım” der. Bir kız öğrenci korktuğu için bodrumdaki yere bakar. Penceresinin açık olduğunu görür. “Öğretmen beni buraya kapatırsa camdan bana yemek verebilirler” diye düşünür. Günlerden bir gün bu sert öğretmen öğrenciyi tahtaya kaldırır. Tahtaya yazdığı 2 haneli iki sayısı toplamasını ister. Öğrenci sağdan mı yoksa soldan mı toplayacağına karar veremez. Öğretmen sinirlenir. Kızın uzun saçlarından tutup başını tahtaya vurur, bağırarak. Korkan öğrenci altını ıslatır.
Yaşanan bu olay onun hayatını düşünüldüğünden daha fazla etkileyecektir. Bütün kararlarını önce ailesine, evlendikten sonra eşine bırakır ve onlar ne söylerse yapar. Bir gün hayatındaki bu olayın önemini farkeder. Zira kendisi kendisi için hiçbir karar verememiş ve hep başkalarının istediklerini gerçekleştirmeye çalışmıştır.
Geleceğin planlanması için verdiğim seminerlerde sahneye çağırdığım öğrenciye sorarım. Üniversite'de ne okumak istersin? Çok çeşitli cevaplar gelir.
Öğretmen olmak isterim. Ne öğretmeni ? Türkçe öğretmeni. Türkçe öğretmenini seviyor musun? Çok seviyorum.
Mühendis olmak istiyorum. Ne mühendisi? Elektrik mühendisi. Babanın mesleği ne? Elektrik mühendisi.
Doktor olmak istiyorum. Neden? Çok küçük yaşlardan itibaren ailem doktor olmamı istedi. Şimdi ben de istiyorum.
Bu cevaplar öğrencinin dış dünyadan ne kadar etkilenebileceğini gösteriyor. Kendi yeteneklerinin ve istediklerinin ne olduğunu kenara bırakıp, başkalarının etkisi ile yaptığı seçimler sonrasında istediği gibi bir hayat yaşamasını engelleyecektir.
Anne, baba ve öğretmen üçlüsü çocuğun hayatında önemli bir role sahipler. Bir hedefe yöneltmek yerine onları seçimlerinde özgür bırakmak ve karar verebilmelerini sağlamak çok önemli. Öğretmenin sert olması da, kendisini çok sevdirmesi de sorun yaratabilir. Başarılı ama mutsuz insanlar yerine, istediği sonuçlara hareket edebilen öğrenciler yetiştirmek için onlara hayır demesini öğretmek ve karar almalarını sağlamak tek çözüm olarak görünüyor.
Başarı kavramının çok önemsenmesi öğrencilerin başarı makinesi haline gelmesini sağlasa da hayatta elde edeceği sonuçlar o kadar başarılı olmayabilir.
Bir çocuğun zihnine çok küçük yaşta bir konuda aşırı bilgi aktarılması onu başka Bir şey düşünemez hale getirebilir. Dini ya da ideolojik bilgiler, hazırlık olarak yabancı dil öğretilmesi, yarışmacı spora çok küçük yaşta başlatılmaları öğrendikleri bu konudan başka bir şey öğrenmelerini çok zorlaştıracaktır.
Okullar açılıyor. Okullarda kul yetiştirmek yerine, özgürce düşünebilen, bilgiyi yorumlayabilen öğrenciler, onların kendi geleceğini olduğu kadar, ülkenin de geleceğini koruyacaktır. Kendisini, kendi insanını ve kendi ülkesini seven öğrenciler. Tabii her zaman ki gibi karar sizin.
Cengiz Eren
Posta Gazetesi bölge eklerinde yayınlanmıştır.