Zihinsel Aids
- Son Güncelleme: Salı, 29 Mayıs 2018 16:05
- Cengiz Eren tarafından yazıldı.
- Gösterim: 8847
Zihinsel Aids ve NLP
Zihinsel süreçlerde giderek artan stresin ortaya çıkardığı sonuçları gözlemlersek aids'e benzer bir takım sonuçların yaşanabildiğini görmekteyiz.
Bu yazı bu süreçlerin neler olabileceğini bilimsel olmayan bir şekilde size aktarmaya çalışmaktadır. Hastalıkların değişim mesajı olarak algılanması ve bu değişimin gerçekleştirilmesi ile sürecin nasıl değiştiğini de göstermektedir. (Zihinsel Aids kavramı ilk kez Milliyet Cumartesi eklerinde NLP Hayatınızı siz yönetin köşelerinde kullanılmış ve tescil edilmiştir. Herhangi bir sitede, basılı veya görsel medyada izinsiz olarak kullanılamaz ve alıntılanamaz. )
Aids hastalığının ne olduğunu hepmiz biliyoruz. İmmün sistemin zayıflamasını sağlayan virüs kişinin hayatını kaybetmesine neden olabiliyor. Virüsler bu açıdan çok önemli ve en önemli taraflarından biri de değişim gösterebilmeleri.
Değişim ve Virüsler
Asya gribi, çin gribi, kuş gribi virüslerin ilaçlar karşısında ne şekilde değişebildiğini de gösteriyor. Tek hücrelilerin değişime daha az direnç gösterdiğini söyleyebilmek mümkün. Garip bir çelişki var gibi görünüyor. Tek hücreliler bizi hasta ediyor ve biz de dünyayı hasta ediyoruz, yoğun karbon gazı üretimi ile ve buzulları eritiyoruz.
Ancak konumuz bu değil. Konumuz zihinsel süreçlerin farkında olmadığımız sonuçlarının sağlık üzerindeki etkilerini incelemek. Tabii hemen yazının başında şunu da söylemek gerekiyor. Bu bir bilimsel makale değildir, sübjektiftir ama bilimsel olan bilgilerin de ne kadar objektif olduğunun düşünülmesi de gerektir.
Stres hayatımızın bir parçası olarak gösteriliyor. Şehir hayatında özellikle büyük şehirlerde stres yaratan bir çok içerik mevcut. Hayat pahalılığı, trafik, geleceğin belirsizliği, ilişkilerde yaşanan sorunlar kişinin yaşadığı süreçlerde farkında olmadığı sonuçları ortaya çıkarıyor. Bu sürecin ne olduğu farkedilmediği için ağır sonuçlar ortaya çıktığında farkına varılabiliyor ama bu noktada da üretilmeye başlayan korkulardan dolayı yine değişim gerçekleşmiyor.
Bilmek KorkuYaratıyorsa
Bilmek bazen sorun yaratıyor olabilir mi? Önemli bir hastalık yaşayan bir kişi hastalığını öğrendikten sonra hastalığın yayılma hızı artıyorsa korku üretmeye devam ettiği için olsa gerektir. Eğitimli ve bilgiye ulaşabilir bir hasta ile, bilgiye ulaşamayan ve hastalığı hakkında bilgi sahibi olmayan haslardan hangisi daha kolay iyileşebilir dersiniz? Tabii ki bilgi hastalığı hakkında bilgi sahibi olmayan ve bilgiye ulaşamayan hasta daha kolay iyileşecektir. Benim yaptığım yine bilimsel olmayan araştırmada böyle sonuçlar ortaya çıkıyor.
Büyük ya da küçük olsun ortaya çıkan bir hastlalık var ise kişi değişime dair bir mesaj alıyor demektir. Bu mesaj farkediliyor ve değişim gerçekleşiyorsa sorunların da ortadan kalktığı görülecektir. Değişim gerçekleşmiyorsa kişi hasta olmakla ilgili daha büyük sorunlar yaşayacaktır.
İyi İnsanlar
Hastalıkların iyi insanlarda ortaya çıkması da ilginç sayılabilir. Bir insana iyi denebilmesi için kendine gelen önermeleri kolaylıkla kabullenebilmesi ve tepki gösterememesini anlayabilir. Bu davranış modeli çevredeki insanların konforunu da arttıran bir durumdur ve bu yüzden de iyi insan denilmektedir. Ancak iyi insanların hasta olmaları ve bu yüzden zarar görmeleri de daha kolay hale gelmektedir. İyi insanların çocukluklarında susturulmuş “iyi ve terbiyeli çocuklar olduğunu görebiliz, geçmişte yaşadıklarını incelediğimizde.
Tavır Koymak Hayır Diyebilmek
Yukarıda yazılanlardan şu sonuçlar ortaya çıkabilir. Gerçek hayatlarında tavır koyamayan ve hayır diyemeyen kişilerin bu davranış modelleri her hücre tarafından kopyalanmakta ve hücreler kendilerini korumayı bırakmaktadır, belki de. Böylece koruma bırakıldığında immün seviyesi düşmekte ve kişi herşeyi kabul eder hale geldiğinde ortaya çıkan hastalıklar büyümektedir. Önce nezle ve grip, sonra ülser ve benzeri hastalıklar, daha sonra kalp, karaciğer ve pankreasta ortaya çıkan sorunlar ve sonrasında ortaya çıkan kanser giderek artan stresin belirtileri de olsa gerektir. Bir de bunların hiçbiri olmadan kişi hayatında beklenmedik sarsıcı bir darbe yemiş ve bunu da çok önemseyerek devam ediyor ise sonda yazılan hastalık hemen ortaya çıkmaktadır.
İşte bu duruma zihinsel aids diyebiliriz. Yaşanan tecrübelerini ortaya çıkardığı sonuçlar ve bu sonuçlarla yaşanan kişinin kendisini kötü hissettiği duygular hayatın yönetilmesini zorlaştıracak ve kişi üzerindeki baskıları arttıracak, kendisini korunmasız hisseden kişi hareket edemez hale gelecek ve bu hareketsizliğin engellenmesi için tek çare önemli bir hastalığın ortaya çıkması olacaktır.
Zira kişi hasta olduktan sonra o güne kadar kendisi ile ilgilenmez iken, kendisi ile hasta olduğu zaman ilgilenmeye başlamakta ve korku üretmiyor ve gelecek planını yapabiliyorsa kolaylıkla iyileşebilmektedir. İyileştikten sonra yeniden hasta olmadan kullandığı stratejileri kullanmaya devam ediyorsa yeniden öncekinde daha büyük bir sorunla karşılacaktır.
Değişim Mesajı
Dikkatle bakıldığında her hastalık bir değişim mesajı olarak algılanabilir. Bu mesaj alındıktan sonra davranışsal, sözel ve stratejilerle ilgili değişimlerin farkında olarak yapılması sorunun ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Kişi daha önce neleri önemsiyorsa bundan vazgeçmesi ve kendisinin kendisindeki değerini üst noktaya taşımalıdır.
Bu değişimi doğal olarak yaşayan ve kendisinin kendisindeki değerine uygun davranan kişilerde hayat sorun olmadan devam edecektir, doğal süreçleri içinde.
Sonuç olarak, sürekli benzer şeyleri yapıyor, kendinizi kötü hissettiren sonuçları sürekli olarak düşünüyorsanız, üzerinizde giderek artan stres taşıyorsanız zihisel aids’e doğru yol alıyorsunuz, demektir. Bunun değişebilmesi için yapılacak Zihinsel Detoks bilgi aktarımları değişiminize karar vermeniz ve harekete geçmeniz ile sonuçlandığında kendinizi iyi hissederek yaşamaya başladınız demektir.
Cengiz Eren
NLP Uzmanı ve Eğitmeni
http://ww.erenlp.com