UFUK Güldemir
- Son Güncelleme: Salı, 29 Mayıs 2018 17:08
- Cengiz Eren tarafından yazıldı.
- Gösterim: 8516
UFUK GÜLDEMİR
Gazeteci, yazar, yönetici Ufuk Güldemir'i kaybettik. Geçtiğimiz yıllarda yakalandığı kanser hastalığı yüzünden vefat eden Ufuk Güldemir'in hayatı değişim ve gelişim süreçleri açısından da incelenmesi gerekiyor.
Gazetecilik Hayatı
1974 yılında başladığı gazetecilik mesleğinden en aşağıdan başlayıp en tepeye kadar çıkabilen gerektiğinde bunları terkedip yeni şeyler yapabilen Ufuk Güldemir bu çizgisi ile aslında Türk insanının neler yapabileceği konusunda da bir örneği teşkil ediyor. Star Televizyonu haber müdürlüğü, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği, Sabah Gazetesi Genel yayın yönetmenliği çok önemli görevler. Bu görevlerde başkası için çalışmış olsa da, yaratıcılığını kullanabildiği noktalar. Başarıyı olması gereken fazla önemsemesi belki de bu sorunları yaratabilmektedir. Ancak söylediği şu cümle çok önemli.
"Artık başarılı olduğumda işten atılmak istemiyorum!" Bu cümle gerçekten önemli bilgileri barındırıyor. Kısa ve öz olmasına rağmen dikkatle incelenmesi gerekiyor. Başarının kendisi için önemli olduğunu vurgulayan bu cümle, kendisini Milliyet ve Sabah gazetelerinin Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı sırada başarılı gördüğünü de anlatmaktadır. Kendi yanında çalışanlar açısından ise başarısız gördüğü kişileri işten atabileceğini ve başarısız olduğunda kendisinin de işten atılabileceğini farkında olmadan ifade eden Ufuk Güldemir açısından yukarıdaki cümle önemli ve stratejik değişim süreçlerini orataya çıkaracaktır ve çıkarmıştır da.
"Artık başarılı olduğumda işten atılmak istemiyorum!" Bu cümle gerçekten önemli bilgileri barındırıyor. Kısa ve öz olmasına rağmen dikkatle incelenmesi gerekiyor. Başarının kendisi için önemli olduğunu vurgulayan bu cümle, kendisini Milliyet ve Sabah gazetelerinin Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı sırada başarılı gördüğünü de anlatmaktadır. Kendi yanında çalışanlar açısından ise başarısız gördüğü kişileri işten atabileceğini ve başarısız olduğunda kendisinin de işten atılabileceğini farkında olmadan ifade eden Ufuk Güldemir açısından yukarıdaki cümle önemli ve stratejik değişim süreçlerini orataya çıkaracaktır ve çıkarmıştır da.
HaberTürk
Bu söylemden sonra yaratıcılığını da kullanarak haberturk.com portalını kuran Ufuk Güldemir, sonrasında HaberTurk kanalı ve Yaban TV'yi de kurarak başarılarına yenilerini ilave ederken hastalığının da ortaya çıktığını farkedecektir. Hastalığını öğrendiğinde ise çok sevdiği Hasan Cemal ile konuşması da önemli. "Dünyam yıkıldı. 'Sadece ayların kaldı' dediler. Sanki bütün hayatın bir anda gözünün önünden geçiyor. Çok ağır Hasan abi, çok ağır!" Bu cümle doğal olarak öğrenildiği anda yaşanan duyguları gösteriyor doğal olarak bu duygularını sadece çok yakın kişilerle paylaşabilecektir. Ne kadar şanslıyım diye düşünüyorum. Çünkü ne zaman öleceğimi biliyorum. Oysa birçok insan ne zaman öleceğini bilmeden yaşıyor." "Genlerimde ne kadar kanser varsa bir o kadar da mücadele ruhu var. Karar verdim mücadele edeceğim" Önce yaşanan ağır duygulardan sonra, ölümü kabullenmek ve sonrasından mücadele etmeye karar vermek çok farklı duyguların aynı anda yaşanabildiğini gösteriyor.
Avcılık
Avcılığı sırasında hedeflerini vurabilen Ufuk Güldemir içindeki hastalıkla savaşmaya başladığında yaşamını uzatabilecektir belki de. Ancak "Bütün bu kalabalığın, gürültü patırtının arkasında karaca gibi sessiz, elusive yaşamlarımız var. Kim bilir belki bu da bizi biz yapan şey" . Kişilerin yaşadıkları yalnızlıkları ve çaresizlikleri anlatan bu cümle Ufuk Güldemir açısından yaşadıkları ile ifadelendiriyor. Karaca'nın doğa içinde sessiz ve sakin yaşarken nerden geldiği bilinmeyen bir kurşunla yıkılabilmesi de benzer bir durum sayılabilir. Başarılı bir başkaldırı öyküsü sayılabilecek Ufuk Güldemir yaptıklarının önemine uygun olarak toprağa verilecek. Gazeteler, televizyonlar kendisinden bahsediyor. Başarılı bir hayatın ifadesi olan sonuçlar ve bıraktığı HaberTurk haber kanalları misyonuna uygun olarak görevine devam edecek. Kendisini acaba hangisi daha çok etkilemişti. Bana göre Milliyet Gazetesinden ayrılmasını içine sindirememiş olsa gerektir. Farkında olmadan sizi üzen bir şey hakkında düşündüğünüzde ve hesaplaşmaya çalıştığınızda ve zihnin aşırı yorulması karaciğer ve pankreası etkilemektedir. Zira düşünürken beynimiz aşırı şekilde şeker tüketmekte ve metabolizma bu durumu karşılamakta zorlanmaktadır. Bundan daha farklı olabilir miydi? Burası pek bilinmez. Ancak yaptıkları ile bir çok Türk insanına örnek olarak verileri de aktarmıştır. Kişinin kendi önermeleri ile hareket edebilir hale gelmesi sonuçların daha olumlu olmasını sağlayacaktı. Ama olmadı. Yazdıklarına, yaptıklarına, yarattıklarına teşekkür ediyoruz.
Cengiz Eren
NLP Uzmanı ve Eğitmeni