Amy Winehouse ve Sanatçıların zor hayatı
- Son Güncelleme: Cuma, 25 Mayıs 2018 16:46
- CE tarafından yazıldı.
- Gösterim: 6268
Dikkat edildiğinde sanatçi olmaya yönelen kişilerde -bunu iz bırakmaya çalışan her insan için söyleyebiliriz- farkında olmadıkları boşlukların doldurulmaya çalışılması gibi bir sonuç göze çarpabilir. Amy Winehouse'da bunlardan biriydi. Küçük yaşta hiç istemediği halde anne ve baba ayrılmışlar ve kendisini kaybolmuş gibi hissetmişti belki de. Tam bu nokta çok önemli. Kaybolmak ve sevilmemek. Bu iki boşluğu doldurmaya çalışırken dokunamadığı sevgileri elde etmişti. Şu anda binlerce kişi onun için üzülüyor. Bugünkü cenaze töreni, radyoların televizyonların onun müziklerini çalması isminin kaybolmayacağını ama kendisinin kaybolduğunu gösteriyor. Anne baba ayrılığından sonra böyle bir acıyı yaşamamak için dışarısı içerisi haline gelmişse, hep dışarıda yer almak isteyecektir. Sahne dışarısıdır ama onun içerisi haline dönüşmüştür ve orada yer almak isteyecektir ve bunu son konserine kadar yapmıştır da. Ama iptal edilen son konseri ile sevdiği kişinin kendisinden uzaklaşması vurulan son darbeler olarak algılanmış olabilir kendisi için. Sahnede olmak istemiş ama olmamıştır. Sevilmeye çalışmış ama dokunulan sevgiye sahip olamamıştır. Dışarıdan içeri girmek istediğinde bunu sadece uyuşturucu ile yapabildiği için gerçek hayatta içeriye girememiştir. Böylece kendisini boşlukta hissettiği bir anda canlı ikona olmaktan yaşamayan ikona haline dönüşmüştür. Bu anlamda sahnedeki sanatçılar için her zaman bu tehlike var olacaktır kendilerini koruyamadıklarında. Zira sahnede binlerce kişi önünde algılar açılmakta, derin transa geçilmekte ve gerçek hayatta bu duygular yaşanamamaktadır. Kişi ya sürekli sahne de yer almalı -ki bu olanaksızdı, çok yorucu olduğu için- ya da algı seviyesini yükselten maddeleri kullanmalıdır, bu duyguları çok istiyorsa. Ona önerilenleri kolayca kabul edebildiği için uyuşturucu kullanımına da başlaması kolaydır, içkiye de. Bu noktada şu açıklamayı yapmak gerekiyor. Uyuşturucu olarak adlandrılan maddeler aslında uyuşturucu değildir. Zira alındığı zaman vücut bu maddelere tepki göstermekte ve algı seviyesi olması gerekenden çok fazla yükselmektedir. Herşey farklı olarak algılanmakta zeka hızlanmakta, görüntüler değişebilmektedir. Ancak madde alınmadığında herşey olması gerektiğinden çok daha yavaş hale gelmektedir. Bu yavaşlık doz arttırımını da getirmektedir. Bu yüzden madde alınmadığında kişi kendisini uyuşmuş gibi hissedecektir. Uyuşturucu adı bu anlamda yanlıştır. Sahnede binlerce kişinin duygularını yöneten ancak kendi hayatını yönetemeyen sanatçı bu durumdan kurtulmalı kendi hayatını kendi kararları ile yönetebilmelidir. Ancak arkadaki menejerler ordusu ve yakın arkadaşları sanatçıyı manipüle etmek için, kendisine bağlamak için herşeyi yapmaktadırlar. O zaman sanatçı sahnede görevini yapan bir çalışan haline dönüşmektedir. Çıkan şarkılarını söyleyen ve hayatını başkalarının eline bırakan kişi olarak. Amy Winehouse'da varolan iki strateji kaybolmamak için görünür olömak, ayrılmamak için hep yalnız kalmak bu sonuçları yaratmıştır. Görününü olmaya çalışırken kaybolmuş, yalnız kalmamaya çalışırken yapayalnız hayatını kaybetmiştir. Benzer sonuçlar babası tarafından yönetilen ve hayatı programlanan Micheal Jackson için de söylenebilir. Babasına her konuda evet demek zorunda kaldığı için çocukluğunu yaşayamadan, büyümüş ve herkese evet dediği için kendisine ilaç veren doktorlara da evet demek zorunda kalmış ve hayatını kaybetmiştir. Marylin Monreo'da "ününü kaybediyorsun, intihare et , biz seni kurtarırız" diyenlere "evet demiş ancak daha sonra bilinmeyen bir nedenle kurtarılmamış ve hayatını kaybetmiştir. Bu anlamda sanatçı kendi işinin hem Ceo'su hem de işçisi olabilmelidir. Bu da kendi kararlarını kendisinin vermesi ile ortaya çıkabilecek bir durumdur ki, boşluklarının neler olduğunun farkına varılması ile gerçekleşebilir.