Murat Ülker röportajı İncelemesi ve Evet Tweet'i
- Son Güncelleme: Pazartesi, 05 Şubat 2018 16:32
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 7047
Zaman Gazetesi'nde yayınlanan Nuriye Akman Murat Ülker röportajı
"Zaman Gazetesi kapandığı için röportajın tamamına Sabah gazetesinden ulaşabilirsiniz. 5 Ağustos 2012"
Röportajdan seçilen bölümler.
"Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker Topkapı'daki Ülker tesislerinde işçilerle iftar yemeği yediğinde masada ben de vardım. İftar sonrası rahmetli Sabri Bey'in odasında neredeyse gece yarısına dek sohbet ettik.
Murat Ülker, ilk kez 28 Şubat'ta yaşadıklarından TÜSİAD'ın Başbakan'la çatışmasına, Çamlıca'da yapılacak camiden avcılık ve araba yarışı merakına, babasıyla ilişkilerden, eşiyle nasıl tanıştığına kadar pek çok bilinmeyeni anlattı.
MARKAMIZ SOYADIMIZ OLDU
-Sülalenizin adı eskiden "Devlet"miş. Onu soyadı olarak alamamışsınız, vermemişler. Sonradan markanızı soyadı olarak almışsınız. Ülker adı nereden geliyor?
M.Ü. -Yılmaz Özdil bunu bir yazısında çok güzel anlattı. 40'ların ortası, II. Dünya Harbi'nin bitişi. Dedemin adı Hacı İslam. Herhalde o şekilde soyadı tescil etmezler. Hacı İslam Devlet diye isim olur mu? Devlet de herhalde Kanuni'nin şiirinde geçen, "Olmaya cihanda devlet, bir nefes sıhhat gibi" anlamında. Çünkü soyumuzda devlet yok bizim. Kırım'dan geldiklerinde soyad olarak ne koyalım diye düşünmüşler. Pasaportla gelmişler çünkü. Nüfus kâğıtları yok. O zaman Atatürk sağ, İsmet İnönü başbakan. Ve Türkiye'de "Sovyet dostlarımız" diye bir söylem var. İsmet İnönü Kırım'a gidiyor bir ziyaret için. Kırım reisi cumhuru Mehmet'le görüşüyor. Mehmet bizim köyde ayakkabı tamircisi, Kırım'a reisi cumhur olmuş. İnönü gidince oraya, herhalde bizim ailenin lafı geçmiş. Dedem demiş ki o zaman, biz orada ne çektik, ne gördük, kimseye bir şey anlatamayız. Burada böyle bir politika var. Sovyet dostlarımız deniyor. Ve Kırım reisi cumhurunun ayakkabı tamircisi olduğunu söylemek ters olur. O yüzden konuşmamış. Dede üniversite mezunu adam. Türkiye'de öğretmenmiş. Ama tekrar dönüp geldiğinde alfabe değişmiş. O da bilmiyormuş yeni yazıyı. Sözlüklerden bakmışlar, yine Müslümanca bir isim olsun diye ışıktır, nurdur filan. Bunları söylesek kabul etmezler. Çünkü nüfus memuru o zaman ne isterse onu yazıyor. "Berk" adını bulmuşlar, yani şimşek. Nüfus memuru "Berksen" diye yazmış.
-Bir süre Berksen olarak gidiyorsunuz.
M.Ü -Uzun yıllar geçiyor. Bir gün bir iş yapalım diyorlar, bir imalathane alıyorlar. Oraya bir isim koymak lazım. Yılmaz Özdil'in de bilmediğini anlatayım size. Orayı alınca bakıyorlar, "Üçyıldız Bisküvileri" yazıyor tabelada. Nohutçuhan'da bu imalathane. Samanpazarı'nda, şimdi İTO'nun olduğu yer. O zaman bir adam çıkar, Üçyıldız'ı, Ülker diye değiştirir. Tabelanın üzerinden yapıyorlar bu değişikliği masraf çıkmasın diye. Ülker nereden geliyor onu bilmiyoruz. Diyorlar ki komşunun çocuğu vardı, herkes çok severdi Ülker Ülker diye. Başka birisi diyor çok meşhur bir roman vardı, Ülker Fırtınası diye, herkes okurdu. Babam da onu okuyup etkilenmiş olabilir. Ama kimse doğrusunu bilmiyor.
-Tabelaya Ülker yazma talimatını babanız mı vermiş?
M.Ü -Amcam ile ortak olduklarına göre muhtemelen beraber koymuşlar. Annem acaba Berksen miydi evlenirken, Ülker mi? Annemin evlilik cüzdanında Ülker yazıyor. Annemler 1949'da evlenmişler. 1944'lerde Ülker kurulmuş. Arada bir yerde Ülker olmuş. Niye böyle olmuş? Babam diyor ki, müşteriler sipariş veriyorlar, mektup yazıyorlar 'Sabri Ülker' diye. Çünkü herkesin ismi, markası olmuş diyor. Bizi de öyle sanıyorlar. Hatta yabancılar bile Mr. Ülker diyor. Öyle olunca biz de dedik ki bu Berksen bizim ismimiz değil. Kendi ismimizi de koyacak halimiz yok. O zaman biz de bunu herkesin bildiği, kendiliğinden oluşmuş isme çevirelim. Dedemin mezar taşında İslamefendi yazar. Berksen de yazmaz. Amcamın mezar taşında Asım Ülker, babamınkinde Sabri Ülker yazar.
EMELLERİMİN KÖLESİYİM
-Ülker'den Türkiye'nin beşinci büyük firması diye söz ediliyor.
M.Ü -Olamaz, çünkü devlet hâlâ ekonominin içinde. Koca koca KİT'leri var. Onlardan üç beş tane koyunca hepimizi geçer.
-Rakamlar büyük ama... 300 marka. 30 bin çalışan, 85 ülkeye ihracat, 9'u yurtdışında 55 fabrika. Sonuç olarak çok büyük bir işgücünden bahsediyoruz. Kendinizi kral gibi mi hissediyorsunuz, yoksa varlıklarınızın kölesi gibi mi?
M.Ü -Kendimi köle gibi değil, aciz hissediyorum.
-Acizseniz, kraldan çok köleye yakın duruyorsunuz demektir.
M.Ü -Varlıklarımın kölesi değil ama. Emellerimin kölesi.
-Hangi emellerinizin?
M.Ü -Kader... İnsanların hep bir tutkusu vardır. Şöyle olaydı, böyle olaydı, şöyle yapaydım diye geçer hayatı. Leyleğin ömrü nasıl laklakla geçiyor, bizimki de öyle koşuşturmayla geçiyor işte. "
Yukarıda yazılanlar Nuriye Akman'ın Murat Ülker röportajından. Nuriye Akman Fetullah Gülen ile Milliyet Gazetesi için yazdığı röportajdan tanınıyor. Birkaç gün yayınlanan Fetullah Gülen Röportajından sonra Milliyet gazetesi okuyucu kaybetti ve daha sonra da Doğan Grubu'ndan satıldı."
Murat Bey önemli cümleler söylemiş. Kırımdan gelen ailesi ve Kırım'da yaşanan devrim sonrası değişen yapı, Ayakkabıcının cumhurbaşkanı olması ve Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin Sovyetler ile kurduğu iyi ilişkiler.
Bu ilişkiler doğal olarak ülkelerini terkeden bir aile de bir korku yaratacaktır. "Bizim ailenin de lafı geçmiş" cümlesi, Türkiye'ye yeni gelen aile için korku veren bir durum. Dede susulması gerektiğine karar vermiş orada yaşananlar için, ve susulmuş.
Hacı İslam Devlet
Hacı Islam adındaki dede Devlet soyadını alamıyor, ama kamu buna izin vermiyor. Sonrasında İslam Devlet hayali ailede hep yaşayacaktır. Berksen soyadı ile başlayan süreç daha sonra Ülker'e, yaratılan markanın soyadı olmasına kadar geliyor.
Burada ilginç noktalardan en önemlilerinden biri, Sabri Ülker vefat ettiği zaman Yılmaz Özdil'in yazdığı yazı. Bu yazı hakkındaki bilgileri Murat Ülker'den aldığını anlıyoruz. "Yılmaz Özdil'in bilmediğini anlatayım" size diyerek, ona bazı bilgileri vermediğini de ifade ediyor Murat Ülker. Bakmayın muhalefet olarak yazdıklarına, o bize çok yakındır, demek istiyor olabilir.
En önemli soru ve cevap ise " Acizseniz Kraldan çok köleye yakın duruyorsunuz demektir" sorusuna verilen cevap, " Varlıklarımın kölesi değil ama emellerimin kölesiyim". Bu cevap gerçekten önemli. Ne olabilir? Nuriye Akman bunun ne olduğunu öğrenmek istiyor ama verilen cevap açık değil. ve bir genelleme ile cevap veriliyor. "Kader... İnsanların hep bir tutkusu vardır." cevabı ile emellerin ne olduğu anlaşılmıyor ve Murat Ülker bunu açıklayamıyor.
Bu emeller ne olabilir? Sovyetlerden kaçan bir ailenin geldiği yeni ülkede korkularla yaşadığı bir dönem var. Hacı İslam olan ve Devlet soyadını almak isteyen aile bu soyadını alamadı ise, güç sahibi olunduğunda Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilmesi projesine önemli katkıları olması da normal sayılmalıdır. İş hayatında Başbakan ile olan işbirlikleri aynı amaç doğrultusunda ilerlendiğini gösteriyor olabilir. Osmanlı'yı arayış ve laik cumhuriyetin değiştirilmesi birçok kişi için benzer bir emel olabilir.
Twitter Evet ve Reklam
Bu yüzden Murat Ülker bu referandumda "Evet" tercihini Twitter mesajı ile açıklamış olabilir. Kölesi olduğu emellerinin gerçekleşmesi için atılacak yeni bir adım bu referandum.
Ülker grubunun yayınladığı ve sosyal medyada çok tepki alan reklamından bahsetmeye ise gerek yok.
Böylece ne olduğunu açıklamadığı emellerinin ne olduğu da bu şekilde anlaşılabilir. Söylenmeden söylenenler Linguistik biliminin semantik tarafı ile ilgili. Dil kullanımının öğrenilmesi bu anlamda önemli.
Bu röportajı zamanında gerçekleştirdiği için Nuriye Akman'a da teşekkür ediyoruz.
Cengiz Eren
http://www.erenlp.com