şarkılar

 

  • Şiddet ve Kişisel Tarih

    Kadına Çocuğa ŞiddetÖfke ve Şiddet

     

    Hayatı yaşarken bir çok durumla karşılaşıyoruz. Gülüyoruz, eğleniyoruz, keyifli anlar yaşıyoruz, kızıyoruz, öfkeleniyoruz. Bazı kişilerde bu kızgınlık ve öfke geçici bir durum olarak yaşanırken, bazılarımızda şiddet ortaya çıkarıyor. En çok da kadına ve çocuklara erkeklerin gösterdiği şiddet.


     

    Bilmediğimiz şeyi düşünemediğimiz, öğrenmediğimiz bir şeyi yapmamız mümkün değil. O zaman şiddet nereden öğreniliyor? Sorusu bu anlamda önemli sayılabilir.

     

     

     

     

     

     

     

    Evde öğrenilen şiddet,

    Okulda öğrenilen şiddet,

    Sokakta öğrenilen şiddet,

    Bilgisayar oyunlar ile öğrenilen şiddet,

    Filmlerle ve çizgi filmlerle öğrenilen şiddet,

    Askerlikte Öğrenilen Şiddet

    Terör olaylarından öğrenilen şiddet

    Şarkılardan öğrenilen şiddet,

    Hayvanlara uygulanan şiddet,

    Doğaya karşı şiddet,

    ve daha bir çoğu.

     

    Sinirlenmek

     

    Herhangi bir duruma sinirleniyorsanız, o içerikte hayatınızı yönetemiyorsunuz demektir. Herhangi bir kişi gelip sizi sinirlendirebiliyorsa, sinirlenmenizin nedeni o durum ya da insan olmayabilir. Geçmişte yaşadığınız tecrübelerde gösteremediğiniz tepkileri, o durum ya da o kişiye gösterdiğiniz anlamına gelecektir. Buna zihninizde varolan kapakların açılması ve geçmişte yaşanan duyguların özellikle kötü tecrübelerdeki duyguların ortaya çıkması diyebiliriz.

     

    Genellikle bu durumlardan sonra gözyaşı ortaya çıkmasının da bir nedeni olduğu bilinmelidir.

     

    Öfkelenmek

     

    Öfke ise,, bu durumun biraz daha ileri bir halidir denebilir. Genellikle kişinin kendisini güçsüz hissettiği durumlarda ortaya çıkacaktır. Kendisini sinirlendiren ve kızdıran içeriğe zarar vermeye doğru bir sürecinde başlangıcıdır, aynı zamanda. Sinirlendiğiniz durumlarda ortaya çıkan zihinsel kapakların açılması, biraz daha fazlalaşmıştır. Kişi kendisini güçsüz hissettiren durumu veya kişiye zarar vermeye .çalışabilir. Bu aynı zamanda şiddetin ortaya çıkabileceğinin bir başlangıcıdır, diyebiliriz.

     

    Bu noktada kişi gözlerini kıpmaz hale gelir, burundan nefes alır ve nefes alma süreleri uzar. Kişi farkında olmadığı bir transa geçer.

     

    Kişinin geçmişte yaşadığı tecrübeler içinde dayak ve şiddet var ise, o zaman karşısındaki kişiyi, geçmişte nasıl cezalandırıldıysa, benzer şekilde cezalandırmaya çalışır. Böylece kendi gerçeğini kaybetmiş ve karşısındaki kişi insan olmaktan çıkıp bir objeye dönüşmüştür.

     

    Şiddet

     

    Bir sonraki aşama ise, zihinsel kapakların tamamen açılmasından sonra bu kapakları açan kişinin sürekli olarak ve kötü hissedilerek düşünülmeye devam edilmesi, öfkede ortaya çıkan trans durumunun biraz daha derinleşmesidir. Ortaya çıkan her şiddetin bir tarihçesi olduğunu bilmek, o kişinin kişisel tarihçesini anlamak gerekir.

     

    Genellikle kadın cinayetlerinde görülen bir durumdur. Kişi sürekli olarak aynı konuyu takıntılı olarak düşünmekte ve planlar yapmaya başlamaktadır. O kişinin zihninde kadın insan olmaktan çıkıp bir obje haline gelmiştir.

     

    Kasım ayında 27 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. 2016 yılında toplam 328 kadın kadın cinayeti işlenirken, 2017 yılında Kasım ayı dahil 366 kadının öldürülmüş olması tabii ki çok üzücü. Bu cinayetleri işleyen kişiler genellikle kadınların en yakınında olan kişiler.

    http://www.hurriyet.com.tr/eskisehir-kadin-meclisi-10-ayda-337-kadin-oldu-40658102

     

    Kadının bir obje ve erkek tarafından sahip olunan bir meta olarak görülmesi bu sonuçları ortaya çıkarmaktadır. Şiddeti küçük yaşta öğrenen kişiler ileri yaşlarda bu durumlarla karşılaşmakta, ve hakim karşısında geçtiğinde “Ne yaptığımı hatırlamıyorum, hakim bey” diyebilmektedir.

     

    Şarkılar, Filmler,  Bilgisayar Oyunları

     

    Tom and Jerry, Temel Reis ve benzeri çizgi filmler ile “seni saran kucaklar kara toprakla dolsun”, “kafama sıkar giderim”, seni versinler ellere, beni vursunlar”, “ya benimsin ya toprağın” "yakarım Roma'yı da yakarım" sözlerini aktaran şarkı sözlerinin de şiddete katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Daha fazlasını siz bulabilir, yorumlara yazabilirsiniz.

     

    Sinirlenmenin, hiddet ve öfkenin ve şiddetin ortadan kalkması insan değeri ile yakından ilgilidir. Kadın, erken çocuk ayrımı yapmadan insan değerli olduğuna inanmak ve insanları aptal akıllı salak zeki ve benzeri sınıflamalardan uzak tutmak, daha doğrusu ayrımcılık yapmamak şiddetin azalmasını sağlayabilir.

     

    Kişinin zihni temiz değilse, geçmişte yaşadığı tecrübeler içinde şiddeti bir şekilde öğrenmişse, bir gün ortaya çıkabilir.

     

    Özellikle yaşadığımız dönem herkesin zihinsel kapaklarının kolayca açıldığı durumları ortaya çıkarıyor. Bu sebepten araba kullanırken, tanımadığınız insanlarla iletişim kurarken, birileri ile tanışıp yakınlaşmadan önce onların neler yaşadığını öğrenmeniz yerinde olacaktır. Karşı tarafın sinirlendiğini, bakışlarının tek noktaya kilitlendiği durumları gördüğünüzde, oralardan uzaklaşmanız yararlı olabilir. Aynı durumlar sizde ortaya çıkıyorsa, duygularınızı sakince ifade edebileceğiniz durumları öğrenmeniz güzel olur.

     

    Sık sık sinirleniyorsanız, öfkeleniyorsanız, birilerine ya da bir şeylere kızıyorsanız değişim zamanı ve kendi kişisel tarihinizi gözden geçirmenin zamanı gelmiş demektir.

     

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı Eğitmeni

     

    http://www.erenlp.com

     

  • Zeynep Özyılmazel Değişim Süreci

    zeynep ozyılmazel, neco, caz, şarkıcı,nlp, değişimZeynep Özyılmazel Değişim Süreci

    Zeynep Özyılmazel'in değişim süreci devam ediyor.  Daha önce halkla ilişkiler yöneticiliğinden eğitimini aldığı fotoğrafçılığa geçen Zeynep Özyılmazel, şimdi de genlerinde varolan kaynaklardan birini daha kullanıyor. Ritz Carlton Blue Lounge'da perşembe geceleri caz söylüyor. Çok da güzel söylüyor.  Ben de kendisini dinlemiş olmaktan mutluyum.  Hem Formsante ve PazarVatan'daki röportajı okuyarak, kendisinin değişim süreci hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.


    Babam şarkıcı olmam için bana hiç destek vermedi!

    Vatan Gazetesi PazarVatan Röportaj

    Ayşe Brav

    Zeynep Özyılmazel ailenin en az görünen yüzü. Neco ve Oya Germen'in kızı ama o hep magazin basınından uzak yaşamış. Şimdilerde Bleu Lounge&Grill'de sahne alıyor. Gerçekten dinlemeniz lazım, harika bir gırtlak ve ses...

     Ailenin medya önünde olmayan tarafısın. O yüzden seni pek tanımıyor insanlar. Zeynep nasıl bir kızdır?

     İnsanın kendini tarif etmesi çok zor. Sakin bir tipim. Ama öyle değildim eskiden. Gittikçe olan bir şey. Ne kadar sakin olursam olanları o kadar iyi anlayıp, çözümleri daha iyi ayarlıyorum. Çok düzenliyim. Etrafım dağınık olunca kafam da dağılıyor. Planlı olmayı seviyorum ama çok uzun vadeli değil. Attığım her adımda bir sonrakine karar veriyorum. Ne kadar serinkanlı olursam hayatı daha iyi yaşayacağımı düşünüyorum.

     Seneler sonra müzik işi nereden çıktı?

    Senelerce kendime ve yeteneğime güvenmedim. Fotoğrafçılık yaparken her şey iyi gözüküyordu. Ama bir tatminsizlik vardı. Önce yaptığım her şeyi bıraktım. Ardından çocukluğuma döndüm hayal ettiklerime... Bunun cevabı müzikti. Şarkı söylemek istiyordum. Kendimi hayal edince sahnedeydim. Bir şeyleri tek başıma başaracağımı düşünemiyordum. Anne ve babamın yardımcı olmasını bekliyordum. Bunun için çok bekleyeceğimi anladım. Önce şan dersi almaya başladım. Onu alarak kendime güvenmeye başladım. Şarkı söyleyebildiğimi gördüm. Güven tecrübe ile geliyor. Sesim yerine oturunca sevdiğim şarkılar ile repertuar yapmaya başladım. Bleu Lounge&Grill'de program yapmaya başladım birden...

     Neden caz müziğini tercih ettin?

    Sevdiğim şarkılardan repertuar yaparken caz şarkıları ortaya çıktı. Kendimi caz şarkıcı olarak görmüyorum. Programım ağır caz şarkıları değil. Pop şarkılarını da caz haline sokuyoruz. Hangi türe eğilimim olduğunu düşünmüyorum, içimden geldiği gibi... Kendimi nasıl hissettiğim önemli. Ben bunu çok iş olarak görmüyorum. Şu anda sevdiğim şeyi yapıyorum.

     

    Bir kariyer için mi yoksa sevdiğin için mi?

     

    Çok iddialı olmayı sevmiyorum. Yaptığım işin en iyisini yapmayı amaçlıyorum. Beni mutlu edeceğini gördüm ve mutlu olmak için şarkı söylüyorum. Her sahneye çıkışımda bir evvelkinden daha iyi yapmak. Önüme yollar çıkıyor ve birini seçiyorum. Albüm yapmak için çıkmadım yola. İleriki günlerde öyle bir şey olur ki bir albüm projesi çıkar ortaya, yaparım. Ben sevecek miyim söylerken önemli.

    "Çocukluğum kulislerde geçti"

     Neco'nun kızı olma durumu seni ürküttü mü?

     Hayır. Babam Türkiye'nin en iyi seslerinden biridir. Küçüklüğümden beri kendisine hayranım. Onunla beni kıyaslayacaklarını sanmıyorum.

     Küçüklüğünde babanın ses sanatçısı olması seni etkiledi mi?

     Oradan geliyor zaten. Müzik dolu bir ev. Çok keyifli bir müzik bilgisi ile büyüdüm. Bir kızın babaya olan hayranlığı ve sahnede devleşen adam... Sürekli konserlerde ve kulisteydim. Bunlar benim alt yapım.

     "Popüler şarkıları söyleyemiyorum çünkü karakterimi yansıtmıyor"

    Müzik eğitimi almış mıydın?

    Sadece piyano eğitimi aldım. Annem ve babam tercih etmişler. Çaldım ve keyif almadım. Kendi halime bırakılsaydım bas gitar çalardım. Belki başlarım ders almaya.

     Ne planlıyorsun müzik ile ilgili?

    Perşembe akşamları Bleu Lounge'da sahneye çıkıyorum. Çok hoş davetler ve özel gecelere çağrılıp şarkı söylüyorum. Şu an da bir şey planlamıyorum. Hayat sürprizlerle dolu. Falanca yerde sahneye çıkmak isteyebilirsiniz ama bambaşka bir yer sizin için hayırlı olabilir. Para konusu da mesela çok göreceli bir şey.

     Popüler kültüre hitap eden bir iş yapmıyorsun. Zoru mu seçtin?

    Hayır hiç öyle düşünmedim. Tamamen kendimi ortaya koyuyorum aslında. Sevdiğim şeylerde karakterimi görebilirsiniz. Çok popüler şarkıları okuyamıyorum mesela. Daha zor mu yoksa kolay mı bilmiyorum. Konum o değil.

     Çok iyi bir sesin var. Nasıl bunca yıl farkına varamadın?

    Belki albüm çalışması olabilir, kendimi açık bırakıyorum o konuda. Sanatçı babanın kızıyım ama hiçbir desteklenmedim. Babam biliyor söylediğimi ve çok gurur duyuyor. Herhalde bu ortama girip incinip, üzülmemi istemedi. Küçük yaşta olabilirdi bu. Şimdi daha farklı bakıyorum. İş kadını olarak beni hep hayal etti. Öyle de oldum ama mutlu olmadım. Sahnede gülüyorum ve daha mutluyum.

     "Youtube'daki videomdan sonra sahne teklifi aldım"

    Medyatik olmamayı nasıl başardın?

    Hiçbir şey yapmadım bunun için. Hayatımın özel olarak kalması gerektiğini düşünüyorum. Kendimi anlatmak ve gösterme çabam olmadı hiçbir zaman. Kendimi gizleme çabam da hiçbir zaman olmadı. Bende bir sürü hata yaptım ama kimsenin haberi olmadı.

     Zeynep aynı zamanda çok güzelsin. Özel olarak spor ya da diyet yapıyor musun?

    Yürüyüş yapıp, spora gidiyorum. Biraz düzensizleşmeye başlayınca rahatsız oluyorum. Dönem dönem Taylan Kümeli'ye mutlaka danışıyorum. Zevklerimden ödün vermeden zayıf kalmayı başarıyorum.

    Niye özellikle Bleu Lounge'da sahne alıyorsun?

     İlk youtube'a videomu koyunca hemen buradan teklif geldi. Burada kendimi iyi hissettim ve çok sıcak karşıladılar beni. Çok güzel oluyor programlar. Masalar doluyor mesela... Dışarıdan gelenler, yabancı müşteriler çok ilgi gösteriyor. Dans ediyorlar ve çok eğleniyorlar. Güzel bakan ve alkışlayan seyirci görünce çok iyi oluyor.

     

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Formsante Dergisi Agustos 2008 Sayısı

     FUNDA ÇATAR - FOTOĞRAFLAR: AHMET GÜL

     NLP'den faydalandı

     Zeynep Özyılmazel 30 yaşında - Fotoğrafçı

     'Kariyerimi sıfırlayıp, her şeye yeniden başladım'

     Daha önce bir kez NLP seansına katılmış, bu yöntemden hiç hoşlanmamıştım. Çünkü, NLP beni değişime zorluyordu. Ben ise değişime hazır olmadığım için hep direniyordum. Ancak bazı sorunlarımı çözmekte güçlük çekince, bu kez, bir de Cengiz Eren'den NLP tekniğini öğrenmeye karar verdim. İlk başlarda değişim konusunda yine zorlanmama rağmen bu kez vazgeçmedim ve sonunda çok önemli gelişmeler kat ettim.

     Sorunlarımdan biri, istemediğim bir alan olan halka ilişkiler sektöründe çalışmamdı. Ben hiçbir zaman, "kariyerimi halkla ilişkiler üzerine yapmak istiyorum. Bana uygun olan şirketlere cv'mi alıp, gideyim" demedim. Önüme çıkan iş tekliflerini hep sorgulamadan kabul ettim. İşimde mutlu değildim, çünkü aslında gönlümde yatan meslek fotoğrafçılıktı. Her gün hiç istemediğim bir yere gitmek zorundaydım. Beynim de gitmemek için kendine bir sistem geliştiriyor; sürekli hasta oluyordum. Dolayısıyla 'ben istemediğim için gelmiyorum' demek yerine "hastayım, gelemiyorum" diyordum. Artık bir karar vermem gerekiyordu; ya işime devam edip mutsuz bir yaşam sürmeyi kabullenecek ya da riske girip fotoğrafçılık alanına adım atacaktım.

     Ancak karar verdiğiniz zaman değişim süreci başlıyor. Benim de değişime direncim olduğu için bir türlü karar aşamasına gelemiyor; bunun için de kendime pek çok makul nedenler sıralıyordum; sonuçta prestiji olan bir işim, çok iyi de müşterilerim vardı. Finansal açıdan da bir sorun yaşamıyordum. Eğer fotoğrafçı olmaya karar verirsem, iş hayatımda elde ettiğim pek çok şeyi bir anda silip, her şeye en baştan başlamam gerekecekti. Bir süre para kazanamayacak, fotoğrafçılık üzerine aldığım eğitimi tamamlayacak, pek çok şey öğrenmek zorunda kalacak, hatta bir fotoğrafçının yanında asistan olarak çalışıp, bu süreçte belki de çay kahve servisi bile yapmam gerekecekti. İşte bu değişim süreci beni çok korkutuyordu.

    Korkularımla baş edebiliyorum

    NLP sayesinde bu korkularımın üstesinden gelip, karar verebilmeyi öğrendim. Artık değişime hazırdım ve harekete geçebilirdim. Birkaç kez NLP seansı aldıktan sonra yaptığım ilk şey işimi bırakmak oldu. Bir yıldır hayatımı fotoğrafçılıktan kazanıyorum. Tabii ki bu mesleğin de kendine özgü zorlukları var; artık bir şirkete bağlı çalışmıyor, kendi işimi kendim kapmak zorunda kalıyorum. Bazen bir ay çok iyi işler alıp, ertesi ay hiçbir şey yapamayabiliyorum. Dolayısıyla kendimi finansal anlamda da çok iyi yönetmem gerekiyor.

    Ancak, her şeye rağmen, sevdiğim bir işi yaptığım için çok mutluyum. Bendeki önemli değişikliklerden biri de, uzun süre acı çekmeden karar verebiliyor olmam. Eskiden, herhangi bir konuda terslik yaşadığımda, ancak uzun süre acı çektikten sonra, 'karar vermem' gerektiğini fark ediyordum. Oysa şimdi acının geldiğini hissettiğim an, 'Bir yerde hata var, şimdi değişiklik yapmak lazım' diyorum.

     Böylelikle, gereksiz yere acı çekmiyorum. Bir başka sorunum da, hangi yönde karar vermem gerektiğini genellikle hep başkalarına bırakmamdı. Dolayısıyla, çevremde sürekli olarak benimle ilgili kararlar verecek insanlara ihtiyaç duyuyordum. Bu kez de hayatımı onlar yönetmeye başlıyordu. Böyle olunca da, aramızda çatışmalar çıkıyor, zaman zaman iletişimimiz bozuluyordu. NLP seansları sırasında gördüm ki hayatımı aslında ben yönetmiyormuşum. Bu teknik sayesinde her şeyden önce hayatımı kendim yönetebilir hale geldim.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Zeynep Özyılmazel bugün Türkiye'nin en önemli vokallerinden biri.  Sadece sesiile değil, çektiği fotoğraflar ve yazdığı yazılarla da kaynaklarının ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Kendisine bu güzel röportajlar için teşekkür ediyoruz.

     

TOP