Küçük yaşlardan beri okuyan, yazan, kayda geçiren ve tarihe geçen Uğurol Barlas.
Uzun yıllardır Gaziantep'e gitmediği halde evi Gaziantep kokan Uğurol Barlas.
Gaziantep'e küsmüdür bilinmez ama çok sevdiği şehrine uzaktan da olsa önemli katkılarda bulunuyor.
Şimdilerde kapı karşı komşum. İyi bir dostluğumuz var kendisini uzun yıllardır tanıyorum. Yıldız Hanım'la ve kendisiyle sohbetlerimiz güzel. Evlerinde Tarçın isimli kedi arasıra benim evime gelip evi kolaçan ediyor ve sonra tekrar kapıya geldiğinde evine dönmek istediğini anlıyorum.
Maniler, atasözleri, masallarla çok küçük yaşlarda başladığı araştırmalarına uzun yıllardır devam ediyor. Kitaplar, araştırmalar, bildirilerle geçen bir hayat. Her zaman, canlı, her zaman heyecanlı, her zaman gözlemci Uğurol Barlas.
Köylerde yetişen çocuklar daha yaratıcı oluyor, ama bilgileri eksik, şehir çocukları ise çok bilgili ama sınırlar yaratıcılıklarını engelliyor.
11 yaşında iken 12 kilometre yürüyerek köylere gidebilmesi, yaratıcılığını arttırırken, sonra aldığı bilgiler ve eğitim, kaynaklarının gelişmesini sağlıyor ve bize bugün okuduğumuz eserlerini ortaya çıkarıyor.
Ortaokulda Gaziantep Eczacılığını, Gazeteciliğini, Harp Anılarını ödev konusu seçen Uğurol Barlas, Gaziantep'e önemli katkılar yapıyordu, o zamanlar. Gaziantep onu seviyor, o Gaziantep'i seviyor.
Buluşmalarını sağlayacak bir etkili ve yetkili biri aranıyor.
Kendisi ile tanışmam ise uzun yıllar öncesine dayanıyor, demiştim. Otobüs Karabük'e doğru hareket ediyordu, yıllar önce. Evlenerek Karabük'e giden ablamı ve eniştemi görmeye gidiyordum, yaz tatilinde. Benim için heyecan verici bir durumdu. Yalnız olarak ilk seyahatlerimden biri sayılabilir.
Otobüs şehre girmeden önce önce Filyos çayı'nı ve sonra da kocaman atölyeleri, yüksek fırını ve beyaz buharlar çıkaran kok fabrikalarını görmüştüm. Tabi gördüklerimin onlar olduğunu daha sonra öğrendim. Otobüs garajında beni karşılamışlar ve daha sonra da Kübana lojmanlarına doğru hareket etmiştik. Sohbet ve yemekten sonra "Uğurol"lara gidiyoruz, sende gel" dediler.
Böylece Yıldız, Uğurol ve oğulları Barış Barlas ile ilk defa karşılaşmış olduk. Hareketli, heyecanlı Uğurol Barlas ile ilk karşılaşmam. Bunun daha sonra devam edeceğini bilmiyordum ama bugün kapı karşı komşum, kendisi.
İki üç ayda bir, kapımı çalar ve kendi yazdığı bir araştırmasını ya da imzalı kitabını verir, bugünlerde de. İlgiyle okur ve ne kadar farklı konularla ilgilendiğini her defasında biraz şaşırma duygusunun ortaya çıkmasını engelleyemem.
Çok küçük yaşlardan beri kayda geçirmek konusunda yetenekli olduğunu eserlerine baktığımızda görüyoruz. Cahit Tanyol'un "Mamato" "Bir Milli Mücadeler Öyküsü, Eşkiyalıktan Çete Reisliğine" isimli kitabının içindeki fotoğraflardan önemli bir kısmı Uğurol Barlas'ın çektiği fotoğraflardan oluşuyor. Fotoğraflar 1962 yılında çekilmiş. Sonrasında ise Gazetecilik ve üniversite ve Yıldız Barlas'a aşık olup Karabük'te çalışmaya başlaması.
Gaziantep'te başlayan araştırmaları Karabük ve Safranbolu'da da devam etmiş ve bu konuda çeşitli yayınlar ortaya çıkarmış Uğurol Barlas.
Halk içinden yetişmiş biri olarak kurduğu sıcak ilişkiler insanlardan bilgi almasını kolaylaştırmış diyebiliriz. Daha sonra topladığı ham bilgiyi düzenleyip bir yayın haline ortaya koyarak bir bilgi üretmiş oluyor. Toplumsal hayatın nasıl şekillendiğine ve nelerin etkilediğine ait sonuçları gözümüzün önüne okunabilir olarak getiriyor.
Karabük'ün benim hayatımda önemli bir yeri var.
Bunlardan biri Uğurol Barlas ise, diğeri Marshall Planı ile 1947 yılında Türkiye'ye gönderilen Fay Kirby. İkisi de sosyolog.
Fay Kirby Türkiye'ye geldikten sonra araştırmalar yapıyor ve İstanbul Üniversitesi'nde hazırladığı doktora tezi Köy Enstitüleri ile ilgili. Doktorasını vermesine veriyor, ama hem devlet ve hem kendisini gönderen sistemle ters düştüğü için aforoz ediliyor.
Bugün hala dünyada Köy Enstitülerinin başarısı konululuyor ve neden kapatıldığı anlaşılamıyor. Belki de Türk insanının gelişmesini engellemek içindir. Sonrasında ise çok sevdiği Türkiye'de ingilizce dersler vererek yaşamaya devam ediyor.
Prof Dr. Niyazi Berkes ile evlenen Fay Kirby 1960'lı yıllarda Uğurol Barlas ile sahaflarda tanışmış ve yıllar sonra beni de Fay Kirby ile tanıştırmıştı. Şöyle Bir şey söylenebilir. Bu iki insanın hayatımdaki önemi büyük. Bir de İbrahim Yeşiladalı'nın da adını anmam gerek, üçüncü insan olarak. İbrahim Yeşiladalı ile çok iyi arkadaş hatta kardeş gibiler. O da kendi memleketinden ayrılmış ve Karabük'te bir hayat kurmuş. Uğurol Barlas'la yolları burada kesişmiş. O da kendi alanında iyi bir mühendis.
Uğurol Barlas, Fay Kirby ve İbrahim Yeşiladalı'nın ortak özellikleri, şehrinden, memleketinden ve doğduğu adasından uzakta olmaları.
Uğurol Barlas Gaziantep'in tanınmış ailelelerinden birinde doğmuş ve büyümüş. Babası eczacı. O günlerde ilaç sanayiinin gelişmediğini düşünürsek, eczacılık ilaç yapmayı da gerektiriyor.
Uğurol Barlas yazmak ve derleme konusunu da tıpkı eczacı babası gibi hassasiyetle yapıyor. Ürettiği bilgiler hem okunduğunda. hem da daha sonraki araştırmalara kaynak teşkil edecek nitelikte eserler.
Bir taraftan araştırmacı, diğer taraftan is geliştirme uzmanı, öğretmen, bilim adamı, Uğurol Barlas. Bugün İstanbul'daki bilim çevreleri tarafından aranan bir isim. Üretkenliği ile, heyecanıı ile, çalışmaları ile, eserleri ile tarihe geçmiş durumda.
Wikipedia isimli sitede Uğurol Barlas olarak aradığınızda karşınıza 35 kitap olduğu ve 95'ten fazla araştırma ve bilimsel makalesi olduğu yazıyor. Bu çalışmaları 2010 yılına kadar olanlar. Sonraki yıllarda çok sayıda yeni yayını olduğunu biliyoruz.
Gaziantep.com sitesinde en çok görüntülenenler için ilk sırada Uğurol Barlas. Kendisinden sonra gelen kişi ise dizi sanatçısı Yağmur Atacan. Gaziantepliler de Uğruol Barlası takip ediyor. Bunu anlıyoruz.
Gazientep şehir olarak önemli bir şehir. Türkiye'nin modernleşmesinde gelişmesinde önemli bir yeri var. Tarihsel gelişim içinde de önemli bir noktada bulunuyor. Liman kentlerine olan yakınlığı bu gelişmeyi körüklemiş durumda.
Amerikan Board heyetinin çalışmaları araştırmasını yapan Doç. Dr. Ayhan Öztürk Board heyetinin açtığı okullar, hastaneler ve yetimhanelerin Gaziantep'te de kurulduğunu yazıyor, bu araştırmada da Uğurol Barlas'ın çok önceden yaptığı bir araştırmanın kopyası gibi.
Her ne kadar dinsel temel üzerine kurulmuş ise de bu okullar Gaziantep'in gelişmesine ve modernleşmesine önemli katkıarda bulunmuş denilebilir. Bu okullardan Tarsus Amerikan, Üsküdar Amerikan, Robert College faal durumda, Board okulları ve SEV vakfı olarak.
Böyle bir coğrafyada yetişen Uğurol Barlas geçirdiği çocukluk yaratıcılığına ve gözlemciliğine önemli katkılarda bulunmuş olsa gerektir. Gezdiği dolaştığı doğal ortamlar ve doğa da sınır olmaması yaratıcılığa önemli katkılarda bulunuyor. Özellikle çocukluk çağlarında bu yapılabilmişse.
İnsan olarak kendisini severim. Eşi Yıldız hanım ise, ona ve yazdıklarına getirdiği eleştiriler ile önemli katkılarda bulunmuş ve bulunmaya devam ediyor. Barış bilim adamı oldu. Afşar ise aldığı tıp eğitimine dair bilgileri Amerika'da kullanıyor ve geliştiriyor. Onları da Yıldız hanımla birlikte iyi insanlar olarak yetiştirdiler.
Bu gün ise, şimdi Marmaray yapılmaya çalışılan Kızıltoprak istasyonuna bakan evlerinde yaşıyor. Evde çok sevdikleri ve büyüttükleri Tarçın isimli kedileri de var.
Evde her zaman hareket olduğunu hissedersiniz. sürekli çalan telefonları, gelen gidenler, ziyaretçiler Barlas evinin özelliklerden birisi. Sanıyorum ki çocukluğunda da evleri böyleydi.
Çoğu zaman bilim adamlarının ilgilenmediği konuları gözümüzün önüne getiriyor. Bazen kapı kolları, bazen düğünler, bazen büyüler, bazen ölüyü gömme biçimleri bilgi olarak derlenmiş şekilde sunuluyor ve insanımızı tanımamızı sağlıyor.
Bilimsel araştırmalara temel teşkil edecek bu veriler, biliyoruz ki bu konuda araştırma yapan kişiler tarafından kaynak olarak kullanılacak.
Yazdıklarıyla ve yaptıklarıyla uluslararası bilim insanı olan Uğurol Barlas, halk adamı olarak Kızıltoprak'ta hayatını enerjik olarak sürdürüyor. Enerjisi, heyecanı, araştırmacı yapısı bilim tarihimize çok sayıda eseri daha kazandıracak nitelikte. Kendisine hem bir uzman olarak, hem komşusu, hem aile dostu olarak ve hem de değerli bir ağabeyimiz olarak yaptıkları ve yapacakları için teşekkür ediyoruz.
Hayat biraz da bu demek değil midir? Geleceğe hem eserler ve hem iki değerli evlat yetiştiren, onların bilim adamı olmasını sağlayan Uğurol ve Yıldız Barlas çiftine, uzun ömürler ve mutluluklar dilerken, yeni eserlerini merakla bekliyoruz. Heyecanı, tatlı telaşesi, esprileri hiç kaybolmasın.
Cengiz Eren