SOYUNMA ODASINDAKİ O KADROYA NELER OLDU?  

Hürriyet Gazetesi Ertuğrul Özkök Köşesi

22 Mayıs 2011 akşamı, soyunma odasında kafama kazınan o fotoğraf şimdi sadece bir hatıra.

Emre Belözoğlu, ne olduğunu hâlâ tam olarak bilemediğimiz nedenlerle Fenerbahçe'den ayrıldı.

Şike davasının yarattığı umutsuzluk Niang'ın ayrılmasına yol açtı.

Aynı duygu Lugano'yu da takımdan ayırdı.

Ve şimdi Alex gidiyor...

Sadece Fenerbahçelilere değil, bütün Türkiye'ye güzel ve zarif futbolu anlatan Brezilyalı..

Futbol sözlüğüne 'Fairplay' kelimesinin gerçek anlamını yazan insan.

Lefter Küçükandonyadis, Can Bartu ve Metin Oktay'dan sonra en büyük idolüm...

Futbola Dior estetiğini giydiren,

Topun adabı muaşeret kurallarını yeniden yazan dostumuz...

Büyük Taraftar Alex...

Çok teşekkürler...

Güle güle demeye dilim varmıyor;

Çünkü hiç gitmeyecekmişsin

gibi geliyor...

Ertuğrul Özkök'ün Fenerbahçe ve Alex için yazdığı yazı bu cümlelerle sona eriyor.  Alex'in gidişine bir taraftar olarak üzülmüş olduğu anlaşılıyor, yazıdan.  Bİr kaç durum tesbiti de yapmış durumda, hem Fenerbahçe ve hem de Alex ile ilgili.

Yazıda bir tek Aykut adı geçmiyor.  Anlaşılan o ki, Alex'in gitmesinin ana nedenlerinden biri olarak Aykut Kocaman'ı görüyor.

Alex gerçekten de Türk futboluna ve Fenerbahçe'ye  önemli katkılarda bulundu. Ama bence en önemli katkısı, futbolcuların da halkla ilişkiler konusunda çalışmaları gerektiği ve bunun için iyi bir danışman kadrosu ile çalışılması gerektiği konusunda idi.

Kendisi kamuyu ilgilendiren her içerikte, ortaya duygu sergileyerek çıktı. Türkiye'ye gelmiş iyi futbolculardan birisi idi. Ama diğerlerinden farklı hale getiren, futbol dışı haberleri ve çalışmaları oldu. Bu anlamda kendisini tebrik etmek gerekiyor.  Şimdi ise gideceği Brezilya'da da Fenerbahçe taraftarlarının kendisini izlemesini ve takip etmesini istiyor.  Bu anlamda taraftarla arasında yeni bir köprüyü kuruyor, maç sonrası tweetleriyle.

Bugün yapacağı basın toplantısında neler anlatacağını göreceğiz.  Ama bunların sert şeyler olmayacağını kolaylıkla söyleyebiliriz.

Ertuğrul Özkök ve Alex arasındaki bağlantı şu şekilde kurulabilir. Alex Fenerbahçe Cumhuriyetinin kaptanı idi. Ertuğrul Özkök ise Hürriyet Cumhuriyetinin kaptanı. Kendisinin görevden alınması ile Alex'in gidişi arasında bir benzerlik var.  Her ne kadar yönetimden ayrıldıysa da, yazılarını yazmaya devam ediyor.  Bu yüzden de Alex'e " Güle güle git" diyememesi de bu yüzden.  Aykut'un adından bahsetmemesi ise Fenerbahçe Cumhuriyetinin başbakanı olarak görmesinden olsa gerek.

Görüldüğü gibi yazılar çok şey anlatabilir. Kişilerin yaşadığı tecrübelerin farkında olmadığı etkilerinin görünür hale gelmesi böyle bir şey.  Dikkatli okunduğunda çok şey anlaşılabilir. 

Cengiz Eren

08.10.2012