Beklentisizlik
- Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Ağustos 2015 18:45
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 11278
Beklentisiz olunabiilir mi? nereye kadar ve neden. İnsan hayatında değişim süreçleri hızlı veya yavaş devam eder.
Bu süreçte tabii ki istenen ve istenmeyen değişimler olacaktır. Kişi kendi kararları ile değişimi gerçekleştiriyorssa, istenen sonucun ortaya çıkması çok da kolaydır.
Sevmek önemli bir kavram ve fiil. Baktığımızda çevremizde kedileri, köpekleri seven çok sayıda insan görüyoruz. Birbirlerini seven ve sevdiklerini söyleyen insanlar da. İşlerini sevenleri çalıştıkları kurumu sevenler, politikayı sevenler, kendilerini tanrı yoluna adadıklarını söyleyenler.
Bunları yapan ya da söyleyen kişiler, acaba neden bunları seviyorlar? Güç için mi?, iktidar için mi?, cennete gidebilmek için mi?, güzellik için mi?, maddi karşılık için mi?, birilerini kendilerine bağlamak için mi?. Bunları kimse bilemez ama o insanların zihninde belirlidir bu, onlar farkında olamasalar da.
Bir kadını güzel olduğu için seven erkek, ya da bir erkeği yakışıklı olduğu için seven kadının sevgisinde beklenti var mıdır? Hayatında kimseyi kendisine bağlayamadığı ve kimseye bağlanamadığı için sokak kedilerini besleyen insanları bu sevgisinde beklenti var mıdır?
Seçimi kaybedersem politikayı bırakırım diyen bir politikacı aslında gücü mü sevmektedir.
Zavallı olduklarını düşündükleri insanlara yardım edenler kendi içlerinde farkında olmadıkları düzeyde benzer bir duygu barındırıyor olabilirler mi?
Somali'ye yapılan yardımlarda çıkan çarşaf çarşaf haberler insan sevgisi midir?
Yoksa halkla ilişkiler faaliyeti mi?
Cenneti vaadeden bir tarikat şeyhinin peşinden gidenlerin sevgisi için beklentisiz denilebilir mi?
Gücü ve sermayeyi elde eden tarikat şeyhinin elinden bunlar alınsa, acaba aynı çabayı sarfeder mi?
Bu soruların sayısını sınırsız sayıda arttırabilirsiniz.
Bu sebepten neyi ve kimi seviyorsanız, nedenlerinizi yazılı olarak sıralayın.
Güzel vakit geçirdiğiniz için.
Aynı zevkleri paylaştığınız için
Daha önce yaşamadığınız cinselliği yaşadığınız için.
O sizi daha çok sevdiği için.
Yalnızlığınızı hissettirmediği için.
Eğitim ve kariyeri parlak olduğu için.
Yanında olduğunda herkesin ona bakması hoşuna gittiği için.
Uzun yıllar birlikte olduğunuz için.
Evlenmek için,
Çocuk sahibi olmak istediğiniz için,
Sizi geliştirdiği için,
Bu “için”leri de istediğiniz kadar uzatabilirsiniz.
Sonra yapmanız gerekn şey bunları tek tek üzerini çizerek sevginizin ne yönde değiştiğini kontol edin. Sevginiz ve ilginiz azalıyor ve bunu yaptığınız kişi size uzak görünüyor mü?
O zaman beklentili sevgiye sahipsiniz demektir ve bir müddet sonra bir başkasında daha fazlasını bulduğunuzda bitecektir. Sonra bir başka beklentili sevgiyi yaşamaya başlayacaksınız ama değişen hiçbir şey olmayacak.
Tanrı sevgisi için de benzer şeyler söylenebilir. Bizi istediklerimize ulaştırması için edilen dualar, onun din kitapları ile gönderdiklerine uygun davramdığımızda cennet ve hurilerin gelecekte bizi bekliyor olması da beklentinin göstergeleri sayılabilir.
“Mesih ya da peygamber olmak beklentilerinin olması da. Camiye namaz için giderken, geç kalıp dışarıda kalarak görünür olmaya çalışmak ta.
Daha çok para için, güç için, bizi affetmesi için edilen dualar da beklenti odaklı olacaktır.
Sebeplerinizi bu içerikte de ortadan kaldırın. Bakalım geriye sevginizden ce hissettiklerinizden ne kalıyor?
Bu anlamda yaradılanı severim yaratandan ötürü cümlesinde bile bir beklenti olduğu farkedilebilir.
Hiçbir neden yokken sevmek mümkün olabilir mi?
Bütün beklentiler ortadan kalktığında ve gelecek için de hiçbir beklentiniz olmadığında ve karşınızdaki insan duygularınızı bilmediğinde bile onu
sevebiliyor musunuz?
Bütün beklentileriniz ortadan kalktığnda duygularınızda hiçbir değişiklik olmuyorsa, o zaman gelişme sürecinizde çok üst noktalara doğru ilerliyorsunuz demektir.
Zira sevgi farkında olarak ve farkında olduğunuz aklınızla ortaya çıkan bir süreç. Farkında olduğumuz aklımız sorgulamaların yapıldığı ve cevaplandırıldığı bir alan. Bu alanda yaptığımız ve yapacağımız işlemlerin hepsi farkında olmadığınız aklımıza kaydediliyor sürekli olarak.
Beklentisiz sevgi ile sorgulama olmadan farkında olduğunuz aklınızı meşgul ediyorsanız, farkında olmadığınız aklınız özgürleşiyor, kendisinde varolan bildiğiniz ve bilmediğiniz kaynakları harekete geçirebiliyor.
Bu kaynakların ne olduğunu bilmenize gerek yok, sadece kullanmanız yeterli, hem de istediğiniz zaman ve istediğiniz yerde. Bu bile bir beklenti sayılabilir gibi görünse de sistematik yapının açıklanması olarak algılanabilir.
Bu öğrenilebilir mi? dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bunu bana öğreten kişinin kendisinde bu sonuçtan haberi olmadığına eminim. Hangi konuda çalışırsanız, hangi işi yapıyor olursanız olun, beklentilerinizi azaltın ya da yokedin. Ne kadar azaltabilirseniz, kendi konunuzda o kadar ileriye gideceksiniz demektir.
Yıllar önce NLP konusunu öğrenmeye başlarken hiçbir beklentim yoktu. Bunu sadece merak etttiğim için öğrenmeye çalışıyordum. Ne kitap, yazmak, ne sitede gördüğünüz gibi yazılar yazmak, ne gazete ve dergi haberi olmak, televizyona çıkmak, ne Ayşe Arman ile röportaj yapmak ve içeriksiz düşünmek, duygusal kekemelik, zihinsel detoks, farkındalık hipnozu, kishileaks ve benzeri kavramları üretmek gibi bir beklentim yoktu.
Ama beklentisizliğin de farkında değildim. Bu beklentilerim hala yok.
Farkedilmesi gereken şu ki, hayaller de bir beklentidir ve onlarda zihni ve beynimizi sınırlıyor olabilir.
Uzun yolda bir çayhane de araba kullanmaya verdiğim bir arada, şimşek hızı ortaya çıkan bir düşünceydi. Beklentisizliği yazıya dökebiliyorum, bir gün sonrasında. Bunu gerçekleştirebilmek için kendi kararlarınızla ulaştığınız ve kendinizi iyi hissettiğiniz sonuçlara ait kaynaklarınızın olması gerektiğini söyleyebilmek mümkün. Bunu gerçekleştirdikten sonra hayallerinize de boşverip beklentisizlik sürecine geçebilirsiniz. Hayalleriniz de sizi sınırlıyor olabilir. Yola devam edin kendinizi iyi hissederek, bırakın sonuçlar akışta ortaya çıksın. Sadece kaynaklarınızı zenginleştirip, zihinsel sınırların ötelenmesi gerekiyor.
Bunu bana farkında olmadan anlamamı sağlayan sebeplere ve sonuçlara da teşekkür ediyorum tabii ki. “Olmayan istasyonda gelmeyecek treni bekliyor” olsanız bile gelişmek süreciniz çok hızla devam ediyor demektir.
Cengiz Eren
http://www.erenlp.com